Merhaba, bu yazımda, sizlere faydalı olacağını düşündüğüm, çalışmalarım esnasında gördüklerimi, yaşadıklarımı ve fark ettiklerimi paylaşmak istiyorum.
Yedi yıl önce başladığım ve hala sürdürmekte olduğum Amsterdam Alzheimer Vakfı’nda yönetim üyeliğim süresince Hollanda’da sağlık ve sosyal hizmetlerini yakından görme fırsatı buldum. Bu hizmetleri hazırlayanların toplumla iç içe olduklarını görmekteyim. Hatta yaşlılara hizmetlerini en iyi şekilde sunmak için Hollandalılar da en ince ayrıntılara kadar dikkat ediyorlar. Örneğin: helal yemeğin temini, ayakkabıların evlerde çıkartılması, namaz mekânının sağlanması, lavaboların yüksekliği, Noel yemeği temini, mikrofon ses ayarı, içecek suyun olması, yazı büyüklüğü.
Bu alanda güzel bağlar kurmak ve hizmetlerinizi onların ihtiyaçlarına uygun olarak düzenlemek istiyorsanız din ve ırk ayrımı yapmadan Hollanda toplumunun her kesimiyle içtenlikle sohbet etmeli, onlara değer verdiğinizi hissettirmelisiniz. Bu, bazıları için zor gözükse de bilinçli ve uygun adımlarla ciddi başarılar elde edilebilecek en kestirme yoldur. Sosyal hizmetlerin temeli, sevgi, saygı, sabır ve hoşgörüye dayanır. Bunlar sizin çalışmalarınızı kolaylaştıracaktır.
Burada dikkat etmemiz gereken bir diğer konu ise karşımızdaki kişiyi anlamaya çalışmaktır. Yaşı ilerlemiş birine veya ebeveyninize sosyal hizmet vermek ve onların hayat kalitesini arttırmak istiyorsanız onlarla sürekli iletişimde kalmalısınız. Yoksa yaşı ilerleyen bireyler toplum içinde yalnız kaldığı hissine kapılarak, huzurun kendi dünyasında saklı olduğuna inanmaya başlar. Bu durum, özgüvenin azalmasına ve hatta kendini evine kapatmasına kadar gidebilir.
Yaşlılarla iletişimde olmanın önemini yazmak kolay ama pratikte öyle olmadığını biliyorum. Hatta kimi profesyonel hasta bakıcılarının onların iç dünyasına temas edemediklerine ve buna zaman da ayırmadıklarına şahit oluyorum.
Eğer ebeveyninizin bir de sağlık sorunu varsa, örneğin Alzheimer hastası, unutkanlık veya huy değişikliği göstermekteyse, o halde onun hayatındaki sizler, aileniz, komşunuz ve hizmet sunanlarınız hastanın davranışlarının sebebini bilmeli ve iletişimi sürdürebilmek için onun hayatına ayak uydurmalıdır.
Ebeveyninizi daha iyi anlamak için onların ne düşündüklerini, nelerden hoşnut olduklarını, nelerden rahatsız olduklarını bilmeniz, size kaliteli hizmet sunmanız noktasında yardımcı olacaktır. Ebeveyninizle etkili iletişim kurmak istiyorsanız sizlere tavsiyem onlarla kültürel ve sanatsal girişimlerde bulunarak faaliyetlere katılmanızdır.
Kültürel etkinliklerin insanın hayatına anlam kattığı ve hayatın kalitesini arttırdığı Hollanda’nın sosyal konulardaki ulusal enstitüsü Movisie’nin farklı araştırmalarında ve yayınlarında ifade edilmektedir.
Sanat aynı zamanda insanlarda özgüven ve refah seviyesini arttırır. Neler yapabilirsiniz? Örneğin beraber müzik yapabilirsiniz, resim çizebilirsiniz, tablo boyayabilirsiniz, Ebru ve Minyatür sanatı yapabilirsiniz, tiyatroya, müzeye gidebilirsiniz (İleri yaştakilere genellikle ücretsizdir), elmas atölyesini ziyaret edebilirsiniz, vs. Yaş gününde hediye olarak boyama kitabı alabilirsiniz. Kişi boyama yaparken huzur bulur, dünyadan kopar ve kendine renklendirebileceği küçük bir hayat kurar.
Sanatın toplumsal sorunların çözümündeki gücü gün geçtikçe daha çok hissediliyor. Sanat duyguların dilinden konuşur, kalplere hitap eder ve insanların davranışlarında olumlu değişimler yapar. Kişisel gelişim, toplumsal katılım ve sağlıklı hayat sağlar. Son yıllarda sanatın bu etkisini fark eden Kültür/Sanat girişimcilerinin, sosyal ve sağlık hizmetlerinde aktif rol aldığını görmekteyim. Profesyonel sanatçıların yaşlılara rehberlik yapması daha çok etkili olur. Bir sanatçı ilahi evrenin gücünü insanlara yansıtmaya çalışır. Dolayısıyla sanatçının yaklaşımı sizinkinden farklı ve etkili olacaktır. Bu sektörler arası çalışmalara Hollanda Belediyeleri, sigorta kurumları ve fonları maddi kaynak sağlamaktadır. Bu beni bir Türk Yaşlılar lobicisi olarak ziyadesiyle memnun ediyor. Türk menşeli Sanat, Kültür, Sağlık ve Yaşlılara hizmet veren kurumlara proje başvurusu yapmaları çağrısında bulunuyorum.
Son olarak Vakfımızın bünyesinde düzenlenen faaliyetlerden bahsetmek istiyorum. Aylık periyotlarla düzenlediğimiz Alzheimer Çay Saati Kasım 2018 Programında ‘Resim Terapisi’ konusunu ele aldık. Uzman Ressam Aynur AYDIN Hanım koordinatörlüğünde katılımcılarımızla hem konuşarak hem uygulayarak güzel bir program gerçekleştirdik.
Ders sonunda şimdiye kadar katılımcılarımızın hayatının sadece suyun üzerindeki kısmını gördüğümüzü fark ettik. Suyun altında kopan fırtınaları, duygu sellerini kağıtlara döktüler. Onların iç dünyalarına misafir olmak bizleri duygulandırdı. Teyze ve amcalarımız bize en güzel hatıralarının evlilik dönemi olduğunu anlattılar. Resim terapisiyle, aramızdaki o görünmeyen bağ daha da güçlenmiş oldu. Şubat 2019’da ‘Osmanlı’da Minyatür Sanatı’ adlı programımızı Sanatçı ve Ressam Okan AKIN ile beraber gerçekleştirdik. Minyatürle buluşan katılımcılarımızın gözlerindeki mutluluk dünyalara değerdi. Katılımcılarımızın hayatındaki bu etkinlikler sayesinde artık ebeveynlerinin ipad’iyle oynayan çocuklar ve çocukların boyama kitaplarını renklendiren yetişkinler görmemize az kaldı.
En güzel haberimizi de sona bıraktım! Katılımcılarımızın Resim terapisinde yaptığı portre resimlerini Amsterdam’ın güneyinde bulunan VU Üniversite Hastanesi’nin Alzheimer Polikliniği’nden gelen talep üzerine hastane koridorlarına astık. Günde binden fazla kişinin gelip geçtiği poliklinikte portrelerin yanında aynı zamanda katılımcılarımızın gençlik çağına geri dönmüş olsalardı kendilerini nasıl hissetmek istediklerini iki dilde (Hollandaca ve Türkçe) okuyabileceksiniz.
İyi seyirler. Sağlıcakla ve huzurla kalınız.